MENÜ
Symbol

TurkishTurkish EnglishEnglish
Bizans İzinde İstanbul Tarihi Bir Gün!
15-09-2025
66

Bizans İzinde İstanbul Tarihi Bir Gün!



İstanbul; tarihiyle herkesi büyüleyen, her köşesinde bir zaman yolculuğu sunan bir şehir. Özellikle Bizans dönemi, şehre son derece derin bir miras bırakmış ve bugünkü İstanbul'u daha yakından tanımak isteyenler için adeta bir açık hava müzesi haline gelmiş durumda... Eğer siz de İstanbul’u keşfetmeye hazırsanız; tarih, kültür ve lezzet dolu bir rota sizi bekliyor.

 

UpSuites olarak bu yazıda, İstanbul'da Bizans’ın izlerini takip edebileceğiniz, tarihi keşfedeceğiniz ve lezzet molalarıyla enerjinizi toplayacağınız bir günlük bir gezi önerisi sunuyoruz. 

 

Hazırsanız, hemen başlayalım! 

 

Başlangıç: UpSuites Hotel’den Sultanahmet’e Ulaşım

Günün ilk durağı Sultanahmet Meydanı olacak. Eğer UpSuites Hotel’de konaklıyorsanız, buraya ulaşmak çok kolay! Otelden çıkıp yaklaşık 8-10 dakika yürüyerek Gayrettepe Metro İstasyonu'na varabilirsiniz. Buradan M2 metrosuna binip Vezneciler durağında inin. Ardından, çok kısa bir yürüyüşle T1 Tramvay hattına geçip Sultanahmet durağında inebilirsiniz. Tramvaydan çıktıktan sonra, kısa bir yürüyüşle tarihi meydandayız! Bu rota hem hızlı hem de İstanbul’un toplu taşıma deneyimini yaşamak için harika. 

 

Günün ilk durağı: Sultanahmet.

Gezimiz Sultanahmet Meydanı’ndan başlıyor. Burası, Bizans döneminde Hippodrom olarak biliniyordu. At yarışlarının, kutlamaların ve hatta bazen politik olayların merkeziydi. Meydanda yürürken karşınıza çıkacak olan DikilitaşYılanlı Sütun ve Örmeli Sütun, o görkemli günlerden kalan sessiz tanıklar.

 

Bir sonraki durağımız Hippodrom’un yanı başında yer alan Ayasofya. 6. yüzyılda inşa edilen bu eşsiz yapı, mimarisiyle hâlâ nefesleri kesiyor. İçeri adım attığınızda mozaikler, devasa kubbe ve tarihi dokusu sizi hemen içine çekecek.

 

Ayasofya'nın birkaç adım ötesinde yer alan Yerebatan Sarnıcı’nı da gezmeyi unutmayın. Yer altına inip sessizliğe gömüldüğünüzde, Bizanslıların suyun gücünü nasıl yönettiğine hayran kalacaksınız. Sütunlar arasında yürümek, sanki bir film sahnesindeymişsiniz hissettirecek. Medusa başlarıysa belki taş kesilmenize neden olmayacak ama nefesinizi kesecek kadar etkileyici bulacağınıza inanıyoruz. 

 

Acıkanlara küçük bir mola: 

Gezinize lezzetli bir ara vermek isterseniz Ayasofya'nın hemen karşısındaki Tarihi Sultanahmet Köftecisi'ne uğramanızı öneririz. Fazla ağır olmayan, enerjik bir yemek için harika bir seçenek olduğunu göreceksiniz. Ama kahve ve tatlı için size farklı bir mekan öneriyoruz.

 

Yemekten sonra Sirkeci’ye doğru kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz Hafız Mustafa 1864’te küçük bir kahve molası verin. Tatlısız olmaz derseniz kahvenin yanına bir dilim revani ya da fıstıklı baklava ekleyebilirsiniz. 

 

Tarih İçinde Sessiz Bir Durak: Zeyrek Camii

Yemekten sonra sıradaki durağımız Zeyrek Camii. Adını camiden alan Zeyrek semtine geçeceksiniz. Burada sizi, eski adıyla Pantokrator Manastırı, bugünkü adıyla Zeyrek Camii bekliyor. Kuruluşundan beri hem dini bir merkez hem de hastane ve kütüphane gibi sosyal alanlarla hizmet veren bu binanın taş duvarlarına dikkatli bakarsanız, farklı dönemlerin izlerini görmeniz mümkün.

 

Farklı dönemlerin izlerini görmeye devam etmek isterseniz sıradaki durağımız Balat. 

İstanbul’un tarihi dokusunu en iyi yansıtan semtlerinden biri olan Balat hem kültürel zenginliği hem de renkli sokaklarıyla sizi büyüleyecek. Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan izleriyle tarihi bir yolculuk sunan bu semt, aynı zamanda samimi atmosferi ve sanatsal dokusuyla dikkat çekiyor. Tarihi Rum, Yahudi ve Ermeni mahallelerinin izlerini barındıran Balat, ziyaretçilerine zengin bir deneyim sunuyor. Fener Rum Patrikhanesi, Aya Yorgi Kilisesi, Sveti Stefan (Demir) Kilisesi, Blahernai Panagia Kilisesi gibi önemli tarihi mekanları görmeyi lokal atölyeleri ziyaret etmeyi unutmayın

 

Gün Batımına Doğru Ayvansaray 

Yolculuğumuzun son kısmı biraz daha serin. Vaktiniz varsa hedefimiz, Blakhernai Sarayı kalıntılarının olduğu Ayvansaray bölgesi. Sarayın büyük bölümü artık ayakta değil ama kalan yapılar ve özellikle Tekfur Sarayı Müzesi, Bizans’ın son dönemini gözünüzde canlandırmak için yeterli. Hemen yanındaki surlara da bir göz atmayı unutmayın. Ardında, başlangıçta Bizans manastırı olan ve İncil'den sahneleri tasvir eden muhteşem mozaikler ve fresklerle kaplı Kariye Müzesi'ndeki muhteşem Aziz Kurtarıcı Kilisesi’ni muhakkak görün. 

 

Bu rota, tarih severler için dopdolu bir keşif sunuyor eğer vaktiniz varsa Fener-Balat ve Ayvansaray bölgesini 2. güne ayırıp rahat rahat gezmeniz de mümkün. Bizans’tan kalan izleri yerinde görmek, İstanbul’un bugünkü halini daha iyi anlamanızı sağlayacak. Üstelik güzel yemekler ve keyifli duraklarla birleşince unutulmaz bir gün sizi bekliyor. 

 

Unutmadan! Mesafeleri kısaltmak, yolculuğunuzu daha hızlı ve konforlu hale getirmek isterseniz UpSuites Hotel‘den özel araç rezerve etmeniz de mümkün. 

 

Son Tavsiyeler:

Rahat ayakkabılar giyin – bol bol yürüyüş yapacaksınız.

Telefonunuzun hafızasını boşaltın – yolculuğunuzun her adımını fotoğraflamak isteyeceksiniz. 

Zaman zaman durup dinlenin – İstanbul, her köşesi size bambaşka bir hikâye anlatacak. 

 

Benzer Blog Yazıları


Rezervasyon Talep